Bakan Göktaş ve Bakan Tekin, muharrem ayı iftar programına katıldı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, muharrem ayı iftar programına katıldı.
Bakan Göktaş, Etnografya Müzesi’nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde terör örgütü mensuplarınca kullanılan bir mağaradaki arama tarama faaliyetinde metan gazından etkilenerek şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Bugünkü programla bir yürekte, bir vicdanda, bir tarihte de birleşmiş olunduğunu lisana getiren Göktaş, bu buluşmaların hem kalbi doyurduğunu hem de ruhu tazelediğini belirtti.
Matem gününde bu sofraların birliği, beraberliği hatırlattığını tabir eden Göktaş, “Anadolu’da bin yıldır ehlibeyt sevgisiyle yanan gönüller Hacı Bektaş-ı Veli’den Pir Sultan Abdal’a uzanan kutlu bir yolun da yolcularıdır. Bu topraklar Alevi’siyle, Sünni’siyle, Türk’üyle, Kürt’üyle tıpkı acıya gözyaşı döken, birebir duaya el açan bir milletin ebedi yurdudur.” dedi.
“Dini inanç ve ibadet hürriyeti, çekirdek haklardır”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de konuşmasına şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa dileyerek başladı.
Tekin, Bakanlık olarak çocukların kıymetleri, kültürleri yaşamalarını, öğrenmelerini dilek ettiklerini belirterek, bu mantıkla hareket ettiklerini söyledi.
Temel hak ve hürriyetlerin garanti altına alındığı, bu hakların kamu otoritesi tarafından sağlandığı Türkiye’yi oluşturmak için ağır efor içerisinde olduklarını lisana getiren Tekin, “Bizim yaklaşımımıza nazaran, dini inanç ve ibadet hürriyeti, kozmik mukavelelerde olmasa dahi temel hak ve hürriyetlerin ‘çekirdek haklar’ diye tanımladığımız kategorisinin içinde yer alır.” diye konuştu.
Tekin, ne bir kamusal otoritenin ne de milletlerarası bir sistemin, rastgele bir dini inancı yahut bu inanca ilişkin bir ibadeti tanımlama yetkisine sahip olmadığını vurguladı.
İnsanların dini inancı yaşama hürriyetinin kamusal otorite tarafından garanti altına alınmasının kıymetine de dikkati çeken Tekin, Bakanlık olarak bu hakları tüm vatandaşlara tanımayı kendilerine ödev gördüklerini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, şunları kaydetti:
“Bakanlık olarak bu inancın ve bu inancın gerektirdiği ibadet ve ritüellerin çocuklara, gelecek nesillere aktarılması için müfredatlarımızı revize ettik. Bu, bizim ulusal birliğimizin, ulusal birliğimizin, ülkemizin, milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde yaşamasının yegane şartıdır. Daima birlikte, amasız, fakatsız bunu hayata geçirmek durumundayız.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2024-2025 eğitim öğretim yılında uygulamaya koyduğumuz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çocuklarımıza Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde ve öbür seçmeli derslerde bu birliği sağlayacak, devam ettirecek bir eğitim öğretim sürecini hayata geçirmeyi istek ediyoruz, bunu da hayata geçirdik.”
