Trump’tan Tahran Tahliyesi Çağrısı
ABD Başkanı Donald Trump, kendi toplumsal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda, “Herkes derhal Tahran’ı tahliye etmeli” dedi.
Bu davet, İsrailli yetkililerin gün içinde Tahran’ın kuzeydoğusundaki sivillere yönelik tahliye ihtarının akabinde geldi.
Trump paylaşımında ayrıyeten, İran’ın son nükleer müzakerelerde kendisinin önerdiği muahedeyi imzalaması gerektiğini yazdı.
“Basitçe söylemek gerekirse, İRAN’IN NÜKLEER SİLAHI OLAMAZ. Bunu tekraren söyledim! Herkes çabucak Tahran’dan ayrılmalı!” dedi.
CNN’in Beyaz Saray kaynaklarına dayandırdığı haberine nazaran, Trump’ın Tahran’ın tahliye edilmesine yönelik paylaşımı, İran’a “derhal masaya otur” bildirisi verme gayesi taşıyor.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, sosyal medya paylaşımında, Trump’ın sahiden diplomatik bir tahlil istiyorsa, ” Washington’dan yapılacak tek bir telefonun Netanyahu’yu susturmaya yeteceğini” söyledi.
Ancak ABD’nin direkt çatışmaya dahil olması hâlinde “her türlü müzakere mümkünlüğünün yok olacağı” ihtarında bulundu.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, X’te yaptığı paylaşımda, Ortadoğu’nun da dahil olduğu ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) sorumluluk alanına “ek askeri kapasite” gönderilmesi talimatı verdiğini duyurdu.
Açıklamasında, “ABD güçlerinin korunması birinci önceliğimizdir ve bu konuşlandırmalar bölgedeki savunma konumumuzu güçlendirmeye yöneliktir” dedi.
ABD’li yetkililer, Washington’un İsrail’in İran’a yönelik ataklarına katılmadığını açıkladı.
Trump her ne kadar Ulusal Güvenlik Kurulu’nu toplantıya çağırsa da, bu direkt bir askeri müdahale manasına gelmiyor.
BBC’nin ABD’deki yayın ortağı CBS, Konsey’in İsrail’in geçen haftaki taarruzlarından bu yana daima teyakkuz hâlinde olduğunu bildirdi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bölgeye yapılan askerî sevkiyatın büsbütün “savunma amaçlı” olduğunu yineledi.
İran medyası: Tahran’da birçok patlama
Reuters’a nazaran İran devlet medyası, başşehir Tahran’da birkaç patlama ve ağır hava savunma ateşi yaşandığını bildirdi.
İran’ın merkezindeki kıymetli nükleer tesisin bulunduğu Natanz kentinde hava savunma sistemlerinin etkin hale getirildiği bildirildi.
Natanz, başşehir Tahran’ın yaklaşık 225 km güneyinde yer alıyor. Burası İsrail’in son taarruzları kapsamında daha evvel de gaye alınmıştı.
Çin’in İsrail’de bulunan büyükelçiliği de vatandaşlarına ülkeyi mümkün olabilen en kısa müddet içerisinde tahliye etmelerini istedi.
Büyükelçiliğin WeChat üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail’deki Çin misyonu, Çin vatandaşlarına, şahsî güvenliklerini garanti edebilmeleri ön şartıyla, kara hudut kapılarından mümkün olan en kısa müddette ülkeyi terk etmelerini hatırlatır” denildi.
Açıklamada, ” Ürdün istikametine hakikat yola çıkılması tavsiye edilir” tabirlerine yer verildi.
’10 milyon insan Tahran’ı nasıl tahliye edebilir?’
Ghoncheh Habibiazad – BBC Farsça Servisi
Tahran’dan kaçmaya çalışanların sayısı her geçen saat artıyor. Lakin trafik, son birkaç gündür olduğu üzere hâlâ felç durumda.
Tanıdığım bir aile, olağanda 3 saat sürecek bir seyahati 14 saatte tamamlayarak Tahran’dan çıkabildi. “Şanslıyız” dediler. Tıpkı duyguyu birçok kişi paylaşıyor; kaçabilenler sevdiklerinin hâlâ kentte olmasından tasa duyuyor.
Bu gece Tahran’dan çıkıp çıkmadıklarını sorduğum bir arkadaşım, “Yollar esasen kilit. Şu an çıkıp trafiğin içinde takılı kalmak mantıklı değil,” dedi.
Dün İsrail Başbakanı Netanyahu, Tahran’ın kimi bölgelerindeki halktan tahliye olmalarını istedi. Bu gece de Trump, “Herkes tahliye edilmeli” dedi.
İranlıların iletileşme uygulamalarındaki küme sohbetleri büsbütün politik sohbetlere ve amaç alınan bölgelerle ilgili bilgi paylaşımına dönüştü.
Şu an Tahran’da saat 04:30. Kimi beşerler hâlâ uyanık… ya da hiç uyuyamadı.
Bir oyun yayıncıları kümesinde biri, “Hem fizikî hem duygusal olarak çok yorgunum. Dört gecedir hiç uyumadım,” dedi.
Bir başkası ise “10 milyon insan Tahran’ı nasıl tahliye edebilir ki?” diye sordu.
Bu soru, kümede cevapsız kaldı.
